KAĞIT !
Kısa don giydiğimiz dönemde kumpas, mürekkep kokusu, kurşun harfler ve gazete kağıdıyla başlayan meslek ilişkimiz; devamında daktlilonun tuşlarıyla, sonrasında Bilgisayar klavyesiyle dönüşüme uğrasa da; bir tek “Kağıt” yaşamımızdan hiç eksik olmadı aslı
Devrim Tansel Kıpçak
-
Kısa don giydiğimiz dönemde kumpas, mürekkep kokusu, kurşun harfler ve gazete kağıdıyla başlayan meslek ilişkimiz; devamında daktlilonun tuşlarıyla, sonrasında Bilgisayar klavyesiyle dönüşüme uğrasa da; bir tek “Kağıt” yaşamımızdan hiç eksik olmadı aslında…
Elle tutulup, sayfaları açılan, okunacak yeri ikiye katlanan, işi bitince bi köşede saklanan, lazım olunca raftan alınıp soba yakılan, hatta köfte ekmeğe sofra olan, buram buram “Emek” kokan kağıt…
Değerliydi kağıt, hem de çok değerliydi…
*
Eskiden Kağıt denince akla ya “Kağıt Para” gelirdi ya da Gazete, Dergi, Kitap…
Şimdi ikiside tedavülden kalktı sanki…
Paralar Pul oldu, Gazete ve dergiler ise Web sitesi…
“Kağıt” denince ise maalesef ya Havlu kağıt ya da tuvalet kağıdı çağrışıyor akıllara…
*
Babam M.Reşit Kıpçak’ın aşkla bağlandığı, şevkle bize miras bıraktığı Gazeteciliği yıllardır sürdürdük halende sürdürmeye çalışıyoruz…
Gazete kağıdıyla “Balıkesir Ekspres” olarak 52 yıl boyunca “Balıkesirlinin Güven Damgası” olduk…
Dile kolay…Kimler geldi, kimler göçtü 52 yılda…Neler yazıldı neler yapıldı…
Hepsi ama hepsi rutubet kokan sayfalarda, raflarda… Balıkesirin 1960-2012 arası yıllarındaki tarihi yatıyor kolleksiyonların binlerce sayfasında…
Hepsi de kağıtlarda, gazete kağıtlarında…
*
“Gazete yoksa hiç olmazsa Dergiyle devam edelim…” dedik ve gene kağıdın bi ucundan yakaladık… ”Balıkesir Life” olarak 12 yıldır da yazıp, paylaşıyoruz…
Dediler ki, “Eskisi gibi değil artık…Kağıt yok Web üzerinden yayın var…”
Kararsız da olsak “Peki” deyip “Esas Gaste” yle bu yola da girdik…
Alışmadık Web’de don durmadı haliyle…
Anlamadığımız deyimler, ulaşamadığımız terimler; Hacklemeler, teklemeler…
Kapattık…
*
Biz kağıda alışmışız, dergiyle yola devam ederken; “Ya sistemin içindesiniz ya da sisitem dışısınız…” sesiyle şöyle bir kendimize geldik…
Ya bu deveyi güdecez ya da bu diyardan gidecez yani…
İyi de Diyar doğduğumuzdan beri bizim diyar…
O zaman dedik derginin adını verip, “Balıkesir Life” olarak Web’de yeni bir sayfa açalım…
Her ne kadar o sayfa “Kağıt” olmasa da…
Naapalım, en azından “Kağıt” olanı da var ayda bir de olsa…
Alışıcaz bi şekilde…
Sıkça görüşmek üzere, hoşçakalın…
